2 Haziran 2011 Perşembe

Carl Theodor Dreyer

forum resmi


Kısaca hayatı: Carl Theodor Dreyer 3 Şubat 1889 – 20 Mart 1968 tarihleri arasında yaşamış Danimarkalı (İsveç kökenli) yönetmendir. Gençliğinde gazetecilik de yapmıştır.


Dreyer sineması ile tanışmam uzun bir süre öncesine tekabül etmiyor. Uzun metrajlı çok fazla eseri olmayan yönetmenin 1930’lar öncesi sessiz film döneminde daha fazla eseri mevcut. Bu sesiz filmlerden en çok bilineni şüphesiz, La Passione de Jeanne d’Arc (Jeanne d’Arc’ın Çilesi). Sonrasında ise gerilim örneği olarak vampir filmi olan; Vampyr adlı eser, ve Vredens Dag (Gazap Günü), Ordet (Söz) ve son eseri Gertrud var.


Dreyer’i nasıl anlatmalı?


Danimarkalı bu, “normal gözükmeyen” adamın sinemaya katkıları, yedinci sanatın derinlerine doğru yol alan herkesçe kabul ediliyor. Godard, Truffaut, Clouzot gibi usta yönetmenler ve Lars von Trier gibi sonraki dönem yönetmenler bunlardan bazılarıdır.

forum resmi
Jean Luc Godard, Anna Karina ve Dreyer, Gertrud'un galasında.


QUOTE
Sinemanın en çok hangi sanata yaklaştığını düşünelim. Bu bence mimarlıktır. Sanatın en mükemmel şekli; doğanın bir taklidi değil, insan imgeleminin saf bir ürünü olan mimarlık... Mimarlıkta en ince detay bile bütünle kaynaşacak biçimde düşünülür. Sinemada da öyledir. Artistik elemanlardan birinin bile bütüne zarar vermeden çıkarılamaması veya değiştirilememesi, filmin mükemmelliğini gösterir.


Dreyer’in filmlerine ayrı ayrı değinmeden önce, genel olarak karşımıza çıkan unsurlara göz atalım.
Dreyer filmlerinde dekor kusursuza yakındır, kıyafetler ve diğer eşyalar tamamıyla ana hikâyeye bütün bir görünüm sergiler. Her bir sahne, bir ressamın elinden çıkmış gibidir, filmlerinden bahsederken de değineceğiz ki, ünlü ressamların çizimleri (tabii ki hikâye ile alâkalı olanlar) çoğu sahnelerin ilham kaynağı durumundadır. Farklı kamera çekim teknikleri (yüzlere yakın çekim de buna dâhildir ki bu noktada Bergman’ın Dreyer’den etkilendiği düşünülebilir) ve ele aldığı konuların hem çeşitçe hem de ilgi çekici olması bakımından zengin olması da eklenebilir. Eserler daha çok tiyatro uyarlaması olduğu için, anlatım da tiyatraldir. Kuzey ülkelerinin doğasına da uygun bir şekilde, hikâye akışı yavaş olur. Bu durgunluk, yeni nesil hızlı akan ve hızlıca unutulan filmlere alışmış bünyelere elbette ki sıkıntı verebilir. Ama bu durgunluğu bir örtü olarak düşünmeli. Bir örtü ki, kaldırıldığında sinema adına büyük bir hazine ile karşılaşırız. Ayrıca aynı durgunluk içerisinde hayatın ritmini ve heyecanı da bulabiliriz. Dreyer filmlerinde mekân değişimi de sık olmaz. Yavaşça akan ama uzun süren diyaloglara uygun bir durum bu elbette. Evet, sahneler uzundur, dakikalar boyunca aynı sahneyi izlemeye alışınız.

Dreyer’in ele aldığı konular çeşitlilik gösterse de, hikâyelere eklemlenen “aşk” olgusu sıkça görülür. Bazen aşk, filmlerin ana konusu da olur (Gertrud). İnanç üzerine de açılımları olan Dreyer, inançsızlığı da işlemiştir, inanç farklılıklarını ve bunun hayat üzerine etkileri üzerine yorumlar da yapmıştır. Ve hatta, meşhur “Din ile ilim çatışır mı?” sorusuna dahi cevap vermiştir (Ordet).

Dreyer’in sineması ile Bergman sineması benzerlik gösterir, ele alınan konularda. İkisinin de başarısı barizdir ama Dreyer sineması, Bergman’ın filmlerindeki sıkıntılı hâli değil aksine huzuru, kanaati, kabullenmeyi ve hoşgörüyü tembihler biraz da.


QUOTE
İnsan yüzü benim için çok önemlidir. Bu, araştırılması bitmez bir alandır. Bir stüdyoya kapanarak esinin esrarlı gücüyle aydınlanan bir yüzü kaydetmek, onun içten gelen bir değişmeyle şiire dönüştüğünü görmek kadar soylu bir deney olamaz.




La Passione de Jeanne d’Arc / Jeanne d'Arc'ın Çilesi (1928)


IMDB
» Passion de Jeanne d'Arc, La (1928)

Passion de Jeanne d'Arc, La (1928)
Yönetmen: Carl Theodor Dreyer
Tür: Biography,Drama,History
Ülke: France
Konu: A chronicle of the trial of Jeanne d'Arc on charges of heresy, and the efforts of her ecclesiastical jurists to force Jeanne to recant her claims of holy visions.
Puan: 8.1/10 (8,495 oy)
Süre: 110 min | Denmark:96 min | France:88 min (1952 r... dk
Oyuncular (ilk 5): Maria Falconetti, Eugene Silvain, André Berley, Maurice Schutz, Antonin Artaud

IMDB: http://imdb.com/title/tt0019254/


forum resmi
Ünlü Türk grafik sanatçısı Mengü Ertel'in "Jan Dark'ın Çilesi" filmine yaptığı afiş. Bu afiş 1976 yılında Paris'teki sinema festivalinde büyük ödülü kazanmıştı. (Vikipedi)


forum resmiforum resmi

“Bir kütüphanede elyazması belgeler bulmuştuk. 15. YY’ aitti ve içinde çizimler de vardı. Filmin dekorunda bu çizimlerden faydalandık. Arka planı izleyicinin ilgisini artırsın diye beyaz renk olarak tercih ettik. Senaryo, davanın belgelerinden hazırlanmıştı. Yakın çekimler ise duyguyu yansıtmak açısından zorunluydu diye düşünüyorum.”

Sinema tarihinin en görkemli eserlerinden olan bu film, görkemini hikâyesi ve elbette yönetmenin mahareti ile kazanmıştır. Yukarıda, yönetmenin filmin yapımına dair birkaç anekdotunu aktardık. Dreyer’in başka bir ifadesinde kendisi bir filmin en önemli iki unsuru olarak senaryo ve oyunculuğu belirtir. Filmi izleyenler de katılırlar ki filmde başrolü oynayan Maria Falconetti, gerçekten de ölümsüz bir yorum katmıştır rolüne. Sessiz sinemada rol yeteneğinin ne kadar önemli olduğu üzerine ders olarak okutulabilir bir oyunculuk. Ele aldığı Jeanne d’Arc hikâyesi ise her zaman ilgi çekiyor. Enteresandır, “benim” diyen Avrupalı yönetmenlerde Jeanne d’Arc filmi çekme hevesi görüyoruz. Örneğin Robert Bresson, Roberto Rossellini ve yeni dönemden Luc Besson.




Vampyr (1932)


IMDB
» Vampyr - Der Traum des Allan Grey (1932)

Vampyr - Der Traum des Allan Grey (1932)
Yönetmen: Carl Theodor Dreyer
Tür: Fantasy,Horror
Ülke: France,Germany
Dil: German
Konu: Young traveller Allan Grey arrives in a remote castle and starts seeing weird, inexplicable sights (a man whose shadow has a life of its own...
Puan: 7.6/10 (2,585 oy)
Süre: Belgium:75 min | Germany:65 min | USA:75 min | ... dk
Oyuncular (ilk 5): Julian West, Maurice Schutz, Rena Mandel, Sybille Schmitz, Jan Hieronimko

IMDB: http://imdb.com/title/tt0023649/


forum resmiforum resmi


Dreyer’in sesli ilk filmi, döneminin yükselen değeri ve hâlen de bilinen bir konu olan ve filmleri/dizileri çekilen bir olgudur vampir.
Dreyer, filmi sessiz olarak çekmeyi planlasa da sessiz sinema o dönemde ölüyor olduğundan, filmin sesli olarak çekilmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca filmdeki replikler üç dilde çekilmiştir, tekrar edilerek. Filmin finansmanını karşılayan Julian West, başrol oynama şartı koymuştur yönetmene.
Maliyetin düşmesi için, filmin bir bölümünün geçtiği şatoda, çalışanlar da kalmıştır çekimler boyunca. Sheridan Le Fanu’nun vampir hikâyeleri içeren kitabından esinlenmiştir. Kaynak tek hikâye değildir, kitaptaki hikâyelerden parça parça yararlanılmıştır.

Vampyr filmi bence gerilim/korku türünde başarılı bir eserdir. Çeşitli sahnelerdeki farklı kamera teknikleri, çekim becerileri kendini gösterir filmde. Kendiliğinden açılan kapılar, kendiliğinden dönen anahtar, kimin olduğu belli olmayan, cinayet işleyen, dans eden gölgeler, kişinin ruhunun bedeni terk edip hareket etmesi gibi unsurlar anlatıma etkileyicilik katmış kesinlikle. Ayrıca şahsi gözlemim olarak; Clouzot’nun başyapıtlarından Les Diaboliques filminde benzer kamera teknikleri gayet başarılı bir şekilde uygulanmış ve yaşatılmak istenen duygu, daha da kuvvetlice sunulmuştur.




Vredens Dag / Gazap Günü (1943)


IMDB
» Vredens dag (1943)

Vredens dag (1943)
Yönetmen: Carl Theodor Dreyer
Tür: Drama,Romance
Ülke: Denmark
Dil: Danish
Konu: In a 17th-century Danish village, an old woman is accused of witchcraft. In the shadow of her flight...
Puan: 7.9/10 (2,581 oy)
Süre: 97 min | USA:110 min | Argentina:94 dk
Oyuncular (ilk 5): Kirsten Andreasen, Sigurd Berg, Albert Høeberg, Harald Holst, Emanuel Jørgensen

IMDB: http://imdb.com/title/tt0036506/


forum resmiforum resmi


Orta Çağ’da geçen eser, döneminin cadı paranoyasını işler, küçük bir kasabayı merkezine alarak. Doğrunun ve yanlışın arasındaki farkın flulaştığı bir hikâyede, aşk olgusu da kullanılarak, izleyiciye, olayları sorgulama olanağı verir ama bazı şeylerin göründüğü gibi olmayacağı mesajını da ulaştırmayı ihmal etmez. Masum bir aşk hikâyesi midir yaşanan, yoksa şeytani bir plan mı? Cadı olmakla suçlananlara itiraf etmeleri için işkence etmek, dayanamayıp itiraf edenleri, ruhları kurtulsun diye yakmak ve itiraf etmeyenlerin ise işkence altında ölmesi, hepsinin kutsal insanlar(kilise) tarafından ve ulvi amaçlar için yapılması ve bu yakma ritüeline kasaba halkının da ilahiler söyleyerek katılması, gerçekten izleyici adına zor bir seyir veriyor. Hayır izleyici adına konuşmayı geçelim, bunların hepsinin çokça yaşanmış olduğu gerçeği de, akıllara gelmesi amaçlanmış Dreyer tarafından. Dreyer’in bu sorgulamayı doğrudan taraf tutmayarak, adeta o dönemde yaşıyormuşçasına bize sunması, eserin gücünün başka bir kaynağı.

Dreyer yine bir ressamdan ilham almıştır filmin yapımında, ünlü ressam Rembrandt'tan.




Ordet / Söz (1955)


IMDB
» Ordet (1955)

Ordet (1955)
Tür: Drama
Ülke: Denmark
Dil: Danish
Puan: 7.8/10 (3,130 oy)
Süre: 126 dk
Ödüller: Won Golden Globe. Another 5 wins
Oyuncular (ilk 5): Hanne Agesen, Kirsten Andreasen, Sylvia Eckhausen, Birgitte Federspiel, Ejner Federspiel

IMDB: http://imdb.com/title/tt0048452/


forum resmiforum resmi


Dreyer’in bu eseri, bence istisnasız bir başyapıttır. Tiyatro oyunu uyarlaması olan bu eser; inanç ve iman etme kavramlarını irdeler. Ayrıca, bilim adamı olarak sunduğu doktor ve dini kimlikli kişiler üzerinden; “Din ile ilim çatışır mı?” sorusu üzerine zihin pratiği yaptırır. Hıristiyanlığın iki farklı mezhebinden iki aile ve bunların birbirlerinin imanlarına bakış açısı, tartışma şeklinde seyirciye sunulur ve “aşk” olgusu yan yahut ana etken olarak hikâyeye yedirilir. ”Mucize nedir, hayatımızda mucizelerle karşılaşabilir miyiz, elimizdekiler de aslında mucize değil midir, şükretmemiz gereken?” şeklinde düşündürmek de Dreyer’in amaçlarından birisidir bana göre. Başarılı bir sinematografi, filmi izleyenlerin mutabık olacağı bir husustur. Her biri farklı bir görüş üzerine, yönetmenin derdini anlatma amaçlı olarak bulunan ve içleri de gayet dolu karakterler, gerek doğrudan diyaloglarla gerekse de alegori ile görevlerini yerine getirirler, başarılı oyuncular tarafından. İnançsız bir koca ve derin bir iman sahibi, mucizelere inanan eşi ve büyük aşkları, ailenin büyüğü, inatçı Borgen ve nispeten baskıcı; rakibi, diğer mezhepten olan Peter karakteri(din adamıdır ayrıca) ve üzerinde sıkça durulması gereken bir delirmiş erkek evlat. Gazap Günü’ndeki genç aşığı oynayan oyuncu burada delirmiş erkek evlat rolünü de muhteşem bir şekilde yerine getirmiş. Babasının kendisi üzerindeki manevi baskısı(büyük adam olmak zorunda hissetme) yüzünden dini eğitim sırasında aklî dengesini yitiren karakter, filmin muhtelif sahnelerinde çıkıp vaaz verir, elbette duruma uygun cümleleri seçerek. Bu karakterin hareketleri ve film içerisindeki değişimi, filmin vermek istediği mesaja mükemmel bir uyum sağlar.



Gertrud (1964)


IMDB
» Gertrud (1964)

Gertrud (1964)
Yönetmen: Carl Theodor Dreyer
Tür: Drama
Ülke: Denmark
Dil: Danish
Konu: In the elegant world of artists and musicians, Gertrud ends her marriage to Gustav and takes a lover, the composer Erland Jansson
Puan: 7.6/10 (1,076 oy)
Süre: 119 min | Germany:112 min (TV version) | Argentin... dk
Ödüller: 2 wins
Oyuncular (ilk 5): Nina Pens Rode, Bendt Rothe, Ebbe Rode, Baard Owe, Axel Strøbye

IMDB: http://imdb.com/title/tt0058138/


forum resmiforum resmi


“Diyaloglarda sadeliği amaçladım, ayrıca, karakterlerin duruşlarının da heykelvari olmasını istedim, esas duygunun yoğunluğunu hissettirmek için.”

Ustanın son eseri Gertrud, (Dreyer, filmden birkaç yıl sonra hayata gözlerini yumar) başkaraktere bir kadını oturtması ile Dreyer’in genel çizgisinden çıkmaz bir hâldedir. Elit bir sosyal sınıf içerisinde yaşayan Gertrud’un hayatının orta yerine aşkı koyması ve eski – yeni âşıkları ile yaşadıkları, filmin konusunu oluşturur. Hayata bakış açısını “Amor Omnia” (Aslolan aşktır) olarak belirlemiş olan bu karakter, aşkın ve asaletin sembolüdür. Sevgisizlik ve monotonluk karşısında toplumun bir kadından beklediği “sineye çekme” durumunu hiç görmeyiz Gertrud’da. Hayat görüşünden hiçbir şekilde taviz vermez. Bahsettiğimiz asalet(ve biraz feminist bir duruş) ise buradan gelir, içinde bulunduğu sosyal sınıftan değil. Zaten kendisi için maddi unsurlar hiçbir şekilde mühim değildir. Film boyunca oluşan diyaloglarda –yüzleşme/itiraf da diyebiliriz- hep bu fikirleri savunan sözler duyarız Gertrud’dan. Onu sevdiğini iddia edenler ise “özgürlük, başarı hırsı” gibi nedenler yüzünden aşkı geri plana atmışlardır, Gertrud ise aşkın ikinci plana düşmesine asla tahammül etmez.

-----

Dreyer'in öne çıkan filmlerinin(yukarıda bahsettiklerim) hepsinin Türkçe altyazısı mevcut. Geçenlerde, çevrilmemiş kalan tek film olan Gertrud'u da çevirdikten sonra, yönetmeni tanıtayım dedim elimden geldiğince. Sinema dolu günlere.

http://forum.divxplanet.com/index.php?showtopic=127587

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder